Biseksüel Boksör Emile Griffith’in hayatını konu alan ‘Champion’ operasının sahne arkası
Musica’nın bu bölümünde, Boksör Emile Griffith’in hayatını konu alan çağdaş “Champion” operasının hazırlıklarını gözlemlemek üzere New York Metropolitan Operası’nda sahne arkasına gidiyoruz.
Bir opera sahnelemek zorlu bir iş. Bir başyapıta, açılış gecesi için hazır olma sürecinde yüzlerce kişi dahil olur.
Çağdaş bir operanın müziğine ve hikayesine nasıl hayat verilir?
New York’taki Metropolitan Operası’nın sahne arkasına gidiyor ve çığır açan “Champion” (Şampiyon) operasını sahnelemek için gerekenleri keşfediyoruz.
Her sürükleyici operanın kalbinde harika bir hikaye yatar. Champion, 1950’lerde New York’a gelen tüm zamanların en büyük boksörlerinden birinin acı dolu, gerçek hikayesi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Virgin Adaları’ndan gelen boksör Emile Griffith bir sır saklıyor: İkili bir hayat yaşıyor ve biseksüel.
Dövüş arkadaşı Benny “Kid” Paret bunu öğrenir ve 1962’deki bir maçtan önce ona homofobik hakaretler fısıldar.
Ringde spor tarihinin en büyük trajedilerinden biri yaşanır. Emile Griffith, Paret’i komaya sokar ve Paret 10 gün sonra hayatını kaybeder.
Emile hayatı boyunca bu suçluluk duygusundan kurtulamaz.
Ve besteci Terence Blanchard’a “Champion” operası için ilham veren de işte bu trajik hikaye.
Blanchard Musica’ya, “Beni gerçekten etkileyen cümle şu: “Ben bir adamı öldürdüm ve dünya beni affetti. Ama bir adamı sevdim ve dünya beni öldürmek istiyor.” Bu bir bakıma tüm hikayeyi talihsiz kılan bir şey.” şeklinde konuşuyor.
Bu başyapıt, altı Grammy ödüllü caz trompetçisi Terence Blanchard tarafından yazıldı. Blanchard, çağdaş Amerikan müziğinin en büyük seslerinden biri. Kendisi ayrıca, ikonik film yapımcısı Spike Lee’nin müziklerini de besteliyor.
Opera, ağır sıklet şampiyonunu flashbacklerle hayatının farklı evrelerinde gösteriyor ve bu da yaratıcı ekip için zorlu bir görev.
Sahne yönetmeni ve set tasarımcısı bir araya geldiğinde, yaratmak istedikleri dünyanın nasıl görünmesi gerektiğini tanımlamaları gerekiyor.
Tasarımı hayata geçirmek için bir tür oyuncak bebek evine benzeyen “model kutu” kullanılıyor. Bu maket, dekorun küçük bir versiyonu. Tasarımcının sahne ve ışıkla ilgili önemli kararlar almasına yardımcı oluyor.
Dekorlar sahne ve marangoz atölyesinde inşa edildi. Metropolitan Opera’nın (Met), zanaatkârlardan oluşan bir ekibin marangozluktan kaynak ve boyamaya kadar her şeyi yaptığı devasa bir atölyesi var.
Bu yapımda asıl dikkat çekici unsur, elle boyanmış devasa gösteri perdesi.
Karakterlere görsel olarak hayat vermek kostüm tasarımcısı için önemli bir görev.
Met’te yüzden fazla zanaatkar her sezon binlerce kostüm ve peruk üzerinde çalışıyor.
Ödüllü kostüm tasarımcısı Montana Levi Blanco, hayal etmekten kumaşları seçmeye ve zanaatkârlarla çalışmaya kadar, “Champion” için çalışmalarına ilk provalardan bir yıl önce başladı.
Bazı roller büyük fedakarlıklar gerektiriyor. Profesyonel boksörü canlandıran bas-bariton Ryan Speedo Green, dövüş formuna girebilmek için 40 kilo verdi.
Boks şampiyonunun çarpıcı hikayesi, Met’in repertuarını genişletme ve yeni izleyicilere ulaşma taahhüdünün bir parçası.
Musica’nın bir sonraki bölümü olan 2. raundda, açılış gecesine kadar devam eden heyecan verici prova sürecini yakından takip edeceğiz.
