Bağırsaktaki faydalı bakterilerin birçok hastalıktan korunmada ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynadığını ve doğrudan beyinle bağlantılı olduğunu belirten Çekin, son dönemde bu alanda en sık görülen sorunlardan birinin irritabl bağırsak sendromu (IBS) olduğunu söyledi.
Çekin, irritabl barsak sendromunun yaşamı tehdit eden bir hastalık olmadığını ancak kişinin günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebildiğini, özellikle tekrarlayan karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık gibi belirtilerin kişinin sosyal ve çalışma hayatını zorlaştırabildiğini söyledi. zor. . Bu durumun uzun sürebileceğini belirten Çekin, doğru tedavi planı, sağlıklı yaşam tarzı ve semptomları tetikleyen faktörlerden uzak durmanın hastalığın semptomlarını önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi.
Çekin, “İrritabl bağırsak sendromunu tamamen ortadan kaldırmak zor olabilir ancak belirtileri kontrol altına almak kesinlikle mümkündür” dedi. dedi. Besinlerin IBS üzerindeki etkilerinin kişiden kişiye değişebileceğini vurgulayan Çekin, şöyle konuştu: “Genel olarak süt ürünleri, ekmek ve makarna gibi gluten içeren besinler, baklagiller, soğan, sarımsak ve gazlı içecekler de semptomları tetikleyebilir. ve baharatlı yiyecekler de rahatsızlığa neden olabilir. Bu nedenle hastaların bir beslenme günlüğü tutması ve hangi yiyeceklerin soruna neden olduğunu belirlemesi gerekir.
Çekin, İBS’nin doğrudan beyinle ilgili olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Bu sorunun temelinde beyin ile bağırsak arasındaki iletişimdeki hassasiyet var. Stres bu hassasiyeti arttırarak bağırsak hareketlerini hızlandırabilir veya yavaşlatabilir. Bu da ishal, kabızlık ve şişkinlik gibi belirtilere yol açabilir. IBS Tedavisinde Önemli Olan Yoga “Meditasyon, nefes egzersizleri ve hatta hobi edinmek gibi yöntemlerle stresin olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz.”
Çekin, bağırsakta herhangi bir doku hasarı ya da anormal büyüme olmadığı için IBS’nin kansere dönüşme riski bulunmadığını vurgulayarak, ancak belirtilerin başka hastalıklarla karıştırılabilmesi nedeniyle bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve tetkik yapılması gerektiğine dikkat çekti. kesin teşhis teşhis.
Probiyotiklerin İBS’ye faydalı olabileceğini vurgulayan Çekin, şöyle devam etti:
“Probiyotikler bazı hastalarda semptomları hafifletebilir ancak İBS’de her probiyotik türü etkili değildir. Bağırsak mikrobiyotasını düzenlemeyi amaçlayan doğru probiyotiğin seçimi hastanın durumuna göre yapılmalıdır. Ayrıca l Düzenli egzersizin olumlu etkisi vardır. Düzenli egzersiz bağırsak hareketlerini düzenler ve stresi azaltır. Yürüyüş, yüzme, yoga gibi hafif ve orta dereceli aktiviteler IBS semptomlarını hafifletebilir, ancak çok şiddetli egzersiz semptomları artırabilir. Bazı hastalar için dengeli bir egzersiz planı tercih edilir.
IBS, hem biyolojik hem de psikolojik faktörlerin rol oynadığı bir durumdur. Semptomların altında beyin ve bağırsak arasındaki iletişimdeki aksaklıklar yatmaktadır. Stres gibi psikolojik faktörler bu durumu kötüleştirebilir ancak hastalığın tek nedeni bunlar değildir. IBS tedavisi her zaman ilaç gerektirmez. “Hafif semptomları olan hastalarda diyet ayarlamaları ve yaşam tarzı değişiklikleri genellikle yeterlidir, ancak şiddetli semptomları olan hastalarda semptomları kontrol altına alacak ilaçlar verilebilir.”
İrritabl bağırsak sendromunun kadınlarda daha sık görüldüğüne dikkat çeken Çekin, kadınlarda hormonal değişikliklerin bağırsak üzerindeki etkisinin daha belirgin olabileceğini söyledi. Çekin, “Özellikle adet dönemleri olmak üzere hormonal dalgalanmalar bağırsak hassasiyetini artırabiliyor. Ayrıca kadınların strese ve ağrıya karşı daha duyarlı olabileceğine inanılıyor.” dedi.
İBS’nin çocuklarda da görülebileceğini belirten Çekin, tedavinin çocuğun yaşına göre planlanması gerektiğini ve altta yatan başka bir hastalığın olup olmadığının iyi belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
