BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ten Nepal’de küresel ısınma uyarısı: Çılgınlığı durdurun
BM Genel Sekreteri Guterres, Himalayalar’a gönderdiği mesajda fosil yakıt çağının sona ermesi çağrısında bulundu ve “çılgınlığa son verin” dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel ısınma nedeniyle Nepal’in karla kaplı dağ buzullarının neredeyse üçte birinin 30 yılı aşkın süredir kaybolduğu konusunda uyardı.
Everest Dağı yakınındaki bölgeye yaptığı ziyarette konuşan Guterres, küresel ısınmanın 1,5°C’yi aşması durumunda sel, kuraklık ve heyelan risklerine dikkat çekti.
Himalayalar’a gönderdiği mesajda “fosil yakıt çağının” sona ermesi çağrısında bulunan Guterres, “Bugün dünyanın çatısından bu çılgınlığı durdurun diye bağırmak için buradayım.”
İklim bilimciler, Dünya sıcaklığının son 100 yılda ortalama 0,74 santigrat derece arttığını, ancak Güney Asya’daki Himalayalar’daki ısınmanın küresel ortalamalardan daha yüksek olduğunu söylüyor.
Guterres, Solukhumbu bölgesini ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, iki büyük karbon kirleticisi olan Hindistan ve Çin arasında sıkışıp kalan Nepal’deki buzulların, geçtiğimiz on yılda, önceki on yıla kıyasla yüzde 65 daha hızlı eridiğini söyledi.
İklim değişikliği Himalayaları nasıl etkiliyor?
Dört günlük Nepal ziyaretinde Guterres, buzulların erimesinin göl ve nehirlerin şişerek tüm toplulukları alıp götüreceği ve denizlerin rekor oranlarda yükseleceği anlamına geleceği konusunda uyardı.
“İklim kaosunun en kötüsünü” önlemek için ülkelere küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlama çağrısında bulunan Guterres, X’te paylaştığı videoda şunları söyledi: “Rekor sıcaklıklar, buzulların rekor erimesi anlamına geliyor. Buzullar geri çekiliyor, biz yapamayız.” Geri çekilin. İklim eylemiyle ilerlemeliyiz.”
Bilim insanları haziran ayında yayınladıkları raporda, küresel ısınma nedeniyle Hindukuş Himalayalarındaki buzulların yüzyılın sonuna kadar hacimlerinin yüzde 75’ini kaybedebileceğini belirtmişlerdi. Bunun dağlık bölgede yaşayan 240 milyon insan için tehlikeli su baskınlarına ve su kıtlığına yol açabileceğine inanılıyor.